1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Umudun Adı Yeni Yıl
Umudun Adı Yeni Yıl

Umudun Adı Yeni Yıl

Faruk OCAK

A+A-

Yeni planlar, yeni beklentiler, yeni umutlar… Sayılı günlere ne kaldı? Geceler bir öncekine göre daha renkli, sokaklar düne göre daha bir hareketli… Şehrimin insanında değil sadece, dünyanın her yerinde tanıdık bir heyecan var. Umudun son damlaları, kimileri için düşüncelerden sıyrılıp boşlukta kaybolmuş, diğer taraftan ise bu kaybolan umutlar bir şekilde birileri tarafından bulunup sil-baştan yeşertilmeye başlamış.

Her yıl aynı soru ile karşı karşıya kalıyoruz. Biten yılda neler yapıldı, neler öğrenildi, kimler sevindi, kimler üzüldü, zaman nasıl geçti vs. Aslında biten yıl değil de, yeni başlayan yıldır içimizi kıpırdatan. Ünlü bir söz vardır, “geçmişe bir sünger çek”. Öyle ya, geçmişe bir sünger çek, ama sakın süngeri sıkıp da içindekileri ortaya yayma... Geçmişe sünger çekmek, yaşanmışları bir şekilde kaybetmek değildir. Eğrisiyle, doğrusuyla yaşamışsak olup biten her şeyi, yaşanan tecrübeler geleceğimize ışık tutan bir kaynak olmalı ki, bünyemizde bulundurmamızın bir anlamı olsun. Ayrıca içimizde çıkan herhangi bir yangında kurtarılacak ilk belgeler, tozlanmadan raflarından çıkarılmalı, son bir kez gözden geçirmeli, yeniden arşivlenmeli ki, gerçekten bize faydası dokunabilsin.

Eskiden postacılar, yılbaşı zamanlarında daha fazla mesai yapmak durumunda kalırlardı. Şimdi ise bu görevi onlardan e-postalar ve telekomünikasyon servisleri tarafından sağlanan kısa mesaj servisleri devralmaya başladı; daha çabuk, daha hızlı, daha güvenilir. Ayrıca iadeli taahhütlü ve ücretsiz. Fakat bu servislerin hızlı ve güvenilir olması dışında, ne yazık ki duygusal anlamda hiçbir içeriği bulunmuyor. Hazır posta kartları içine yazılmış belirli yazı karakteri, elimize aldığımız kalem ucundan çıkan hiçbir figürün yerini tutamaz. Ayrıca posta kartlarına dokunan bir elin kağıda karışmış kokusunu, yine hiçbir teknolojik mesaj ya da e-posta içeriğinde hissedemezsiniz. Size gönderilen bir kartı ya da mektubu, forward(gönder) seçenekleri ile çevrenize dağıtamazsınız. Çünkü o, yalnızca size gönderilmiştir ve her şeyden önce size özeldir.

Yeni yıla girerken düşünen varlık insanının en büyük dileği, tüm dünya genelinde sevgi, barış ve kardeşliğin ön plana çıkması olmuştur. Ne yazık ki halen; dil, ırk ve özellikle din adına, yüzyıllardır insanlar birbirlerini acımasızca katletmeye devam ediyor. Benliğine kin duygusunu kazımış birtakım düşünceler sayesinde, masum insanların içindeki sevgi de yavaş yavaş anlamını yitiriyor. Büyük şiddetlerin arzulu birleşimi, gelişecek yeni şiddetlerin doğumuna neden oluyor. Her olay sonrası toplumun ve toplumu bilgilendiren kesimin ırk çatışmaları üzerinde durması, insanların birbirine bakış açısını etkiliyor.

Yeni yıl beklentileri; arzuların gerçekleşmesi umut edilen kutsal bir beklentiye benzer. Yeni yılın, taze umutları barındıran bir kasanın anahtarına sahip olduğu düşünülür ve bu anahtarı elde etmek için dilekte bulunulur. Şans kapısı düşünülünce insanların ilk aklına gelen, Milli Piyango yılbaşı özel çekilişi olmaktadır. Her etkinlik, şans kapısını açmak, insanlara umut ve moral yüklemek için yapılır. Hatta bu organizasyonların sonunda, beklediğini elde edemeyen birçok kişi, yeni yıla şanssız girdiğine bile inanıp can sıkıntısı yaşayabilmektedir. Hatta Filipinliler, yeni yılda cebine para koyan kişinin, yılın bundan sonraki diliminde de cebinde aynı şişkinliği yaşayacağına inanıyorlar. Aslında bu tip organizasyonlara sadece eğlence adına katılıp, umut ve beklentileri yürekte bitirmek gerekir. Yoksa şans oyunları bize zarardan başka bir şey getirmeyecektir. Bu konuda Eflatun’un güzel bir sözü vardır: Önemli olan; hayatta "en çok şeye sahip olmak" değil, "en az şeye ihtiyaç duymaktır."

Yeni yıla girerken insanların birçoğu, beklentileri adına çeşitli kalemlerden çıkmış yıldız fallarına yönelmektedir. Oysa biz engelliler yıldız fallarından değil siz insanlardan bir şeyler beklemekteyiz. Bu beklentilerimizi gerçekleştirmek için astrologlara gitmemize gerek yok. Sadece bilinçli olup ilimizde ki mimari engelleri, toplumsal sorunlara duyarlı olmanızı, engel li kardeşlerimize acımak değil, onları toplumun bir parçası görmenizi istiyoruz, bizleri tüketici değil, üretici olarak görmenizi istiyouz, unutmayalım her sağlıklı kişi yarının bir engelli adayıdır...

Ne olursa olsun, gerçekleşebileceğine inanılan hayaller kurmak, hayatın bize uzattığı dallara umutla tutunmak, insanların bir araya gelerek gülümseyebilmesi ve stresin bir şekilde atılabilmesi, gerçekten de yaşam için büyük önem taşımaktadır. Hayallerinizin gerçek olması dileğiyle…

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.