1873 yılında İstanbul’da dünyaya gözlerini açan merhum ve mağfur Mehmet Akif, 27 Aralık 1936 yılında, 63 yaşında ebedi âleme yolcu olmuştur. Mehmet Akif; ailesinden çok iyi derecede bir İslami eğitim ve yeterli derecede de dini bilgiler almıştır. Arapça, Farşça ve Fransızca’yı en mükemmel şekilde öğrenmiştir. Mehmet Akif’in milli duyguları yüksek, milletimizin ve o milletin dini olan İslam’ı canından çok seven, bu iki değer uğruna canını vermekten kaçınmayan yüksek bir şahsiyet olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Milli Mücadele ve yedi düvele-devlete-karşı silaha sarılma zamanı gelince Mehmet Akif, Anadolu’ya geçmiş ve o mücadelede konuşmalarıyla ve şiirleriyle ön safta yer almıştır. Milletimizin o bunalımlı, o sıkıntılı ve dört yandan istilaya uğramış olduğu buhranlı günlerinde Mehmet Akif, Balıkesir, Konya ve Kastamonu’da muhtelif camilerde verdiği vaazlar, okuduğu birbirinden heyecanlı hutbeler ve meydanlarda yapmış olduğu şiir yüklü konuşmalar halkımızı toptan milli mücadeleye hazırlamıştır. Milletin bir, beraber ve tek vücut halinde düşmanlara karşı savaş azmini bilemiştir merhum Mehmet Akif.

Merhum Mehmet Akif Ersoy’un bütün şiirlerinde ve yapmış olduğu konuşmalarında imanın, duygunun ve hürriyetin önemi heyecanlı bir şekilde dile getirilir. Şiirleri; aradan 70–80 yıl gibi uzun zaman geçmiş olmasına rağmen zevkle ve heyecanla okunur. İstiklal Marşımız ile Çanakkale Şehitleri’ne hitaben yazılmış olan şiirinde ki o yüce mana her Müslüman ve her vatansever vatandaşımız tarafından seve seve tekrar okunur.

“Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın’” diyen büyük şair Mehmet Akif Ersoy; Çanakkale

Şehitlerine şöyle sesleniyor:

“Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker!

Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.”

Bugün ölüm yıldönümünü andığımız milli şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy’u çocuklarımıza ve gençlerimize anlatmak bizlerin önemli görevleri arasındadır. Gençlerimizin de böyle büyük şahsiyetleri tanımak için heyecan içerisinde olmaları gerekir. Akif gençliğe ‘Asım’ ismini vermiştir. Onun için gençlik çok önemlidir. Bu gençlik tarihini sevmektedir. Haksızlığa tahammülü yoktur. Haksızlığa karşı susmayan, haykıran ve hatta bileği ile düzeltmeye çalışan bir gençtir Âsım. Güçlüdür ve bu gücünü şahsî çıkarları için değil, ülkesi, milleti, toplumun yararları ve geleceği için kullanmaktadır.

Milletimiz bağrından çıkan bu ulvi şair, bu yüce milletini ve ülkesini seven muhterem zat istirahatında rahat uyu. Çünkü milletimizin halisane duası seninle beraberdir. Arkaya unutulmaz eserler bırakarak geçici âlemden ebedi âleme göçüp giden Mehmet Akif’i vefatının 74. yılında o büyük şairi, edibi, kahramanı özlemle anıyorum. Allah'ın rahmeti onun üzerinde olsun.

                                                                               Ahmet KARA

                                                                                Kars Valisi