Yüreği Kars'ta kalanlar
Baki Karakol
Ülke, Atatürk, demokratik, laik, çağdaş Cumhuriyet, halk ve insanlık sevdalısıysanız, size okuyup bitirdiğimde, 'Doyamadım. Baştan yeniden okuyacağım...' diyerek ikinci defa okuduğum bir kitaptan söz edeceğim. Bununla kalmayacağım, kitabı okumanızı ve okutmanızı önereceğim.
Kitabın adı: 'Yüreğim Kars'ta Kaldı'. Yazarı (adının önünde emeğiyle hak etmiş birçok unvan var, ama ben 'yazın kadını' sözcüklerini daha bir yakıştırıyorum ona) Neşe Doster...
Kitap, Kars'ın kurtuluşunun 91. yıldönümü olan 30 Ekim 2011'de gerçekleştirilen imza günüyle okurla buluştu. Kırmızı Kedi Yayınevi'nden çıkan kitabın 10 gün içinde ikinci baskısı da yapıldı.
Kendisini 'Ben, Gümrü'den gelen bir anneyle, Bakü'den gelen bir babanın Kars'ta doğan kızıyım ve herkesi çok yakın bulan bir kültürden gelirim' (s: 34) diyen Neşe Doster'in kitabını anlatmak o kadar kolay değil. Kitap eleştirmenleri de, anlatımda veya tanıtımda usta kalemler de anlatamaz. Çünkü bana göre bu kitap, okunarak anlaşılacak kitaplardan. İlk başta şunu söyleyeyim: Kitap, yeni bir yazın türü içeriyor. Kendisi de bir eğitimci, edebiyat öğretmeni olan Doster, bu yeni yazın türünün adını belirlemeli. İçinde anı var, yorum, gözlem, söyleşi, inceleme, araştırma var.
Zerrece sıkılmadan, tat alarak okuyacağınız, bitirmeden de elden bırakmayacağınız kitapta Doster, Kars'ta geçen çocukluğunu, gençliğini anlatıyor, çocukluğuna ve gençliğine ait anılarından anlatılar sunuyor. Ama okuduğunuzda, Karslıysanız, sizi kendi çocukluğunuza, kendi gençliğinize götürüyor. O çocukluğunuzun, o gençliğinizin anılarıyla sizi yüzleştiriyor. Bütün bedeninizi, bir 'özlem ateşi' sarıyor.
Yüreği memleketinde kalanlar
Türkiye'nin hangi ilinden olursanız olun, kitabı okuduğunuzda aynı duygular sizi de sarmalar. Kitabı okuyan, nereli olursa olsun, son sayfadaki son tümcenin noktasına geldiğinde, yüreğinin, memleketinde kaldığını öyle bir özlemle anlar ki... Bırakın Kars'tan göç etmişleri, Kars'ta oturuyor olan 40 yaşın üstündeki Karslılar dahi, kitabı okuduklarında, yüreklerinin Kars'ta kaldığını görecekler. Aslında yüreğimizin kaldığı, özlemini çektiğimiz yer, Atatürk Türkiyesi'dir! Doster, kitabında bunu anlatmaya çalışmış ve başarmış.
Nereden nereye!..
80 yıl önce Kars'ta opera, tiyatro vardı. Bugün o Kars'ta, opera da yok, tiyatro da! Çok daha vahimi: Başbakan'ın 'ucube' dediği 'İnsanlık Anıtı', Başbakan'ın emriyle yıkılıp, yerle bir edilmiş! Kars'taki bu geri dönüşümün ya da gidişin aynısı Türkiye genelinde de gerçekleşmiş. 70- 80 yıl öncesi Türkiye, ne acıdır ki, bugünkü Türkiye'den çok daha güvenli, huzurlu, çağdaş, aydınlık, ilerici idi. Anılarımıza hasret katan da budur. Türkiye'deki geri gidiş, vurgulanan boyutlarda olmasaydı, yazarın yüreği Kars'ta, sizin yüreğiniz memleketinizde kalmayacaktı.
Doster'in 'Yüreğim Kars'ta Kaldı' kitabı, hepimize ayna tutuyor... Hepimizi, geçmişimizle yüzleştiriyor, hesaplaştırıyor... Bir şey daha yapıyor: Eli kalem tutan herkesi, anılarını, gözlemlerini, görüş ve önerilerini, araştırma ve incelemelerini yazmaya yönlendiriyor.
İnanıyorum ki, bu kitaptan sonra, her ilin 'Neşe Doster'leri çıkacak, yüreklerinin kaldığı yerleri yazacaklar. Kitap eleştirmeni değilim, ama Doster kitabında, Atatürk, demokratik, laik, çağdaş Cumhuriyet, halk, özgürlük, bağımsızlık, insan, insanlık, Kars ve Karslı sevdasını, o akıcı anlatımıyla o kadar güzel işlemiş ki!..
O sevdalara, 'sevdalanmamak' olası mı?
Yüreğim Kars'ta Kaldı
Neşe Doster
Kırmızıkedi Yayınevi
231 sayfa
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.