Kars Belediyesi ile toplu iş sözleşmesi imza törenine katılan Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, uluslararası güçlerin bölgede güçlü bir Türkiye istemediğini belirterek, “Türkiye’nin güçlü, etkin, iç sorunlarını çözmüş, kendi içindeki problemlerinden kurtulmuş, bölgeye ve dünyaya mesaj verecek bir güçte olması gerekiyor” dedi.

Kars Belediyesi ile Hak-İş Konfederasyonu arasında 296 işçi için toplu iş sözleşmesi imzalandı. Toplu iş sözleşmesi için Kars’a gelen Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Mahmut Arslan, işçilerle birlikte Öğretmen Evi’nde düzenlenen yemeğe katıldı. Yemekte ilk olarak söz alan Kars Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş, “İnsana hak ettiği değeri verirseniz, bu maddi olur, manevi olur, sosyal haklar olur hiç önemli değil. Bu değerleri verirseniz sonuç alırsınız, verimlilik elde ederseniz. Bu anlam içerisinde hizmet iş sendikamızın özellikle belediyemizde yeni çalışanlarla ilgili bir sendikal haklarını gündeme getirdiler. Bizde kendilerine konuyu bir şekilde değerlendirip arkasından karar vereceğimizi ifade ettik. Ve sonuçta biz hep şundan yana olduk. Biraz önce ifade ettim. Biz insanın insanca yaşamasından yanayız. İnsanca hayatını sürdürmesinden yanayız. Ve insanlarla siz çalışan arkadaşlarımızla işlerimizi yürüteceksek muhakkak sizin her alanda kendinizi güçlü hissetmeniz lazım. Bunun için de biz burada başkaları gibi bir başka şekilde konuyu değerlendirmeden sizlerin hak ettiğiniz yerde bulunmanız için örgütlü bir şekilde işlerinizi yürütebilmeniz için bizde sendikamıza olumlu bir cevap verdik. Çalışanlarımızla toplu iş sözleşmesi imzaladık” dedi.

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan ise, “Bölgemizdeki devam eden olumsuz gelişmeler, Suriye’de yaşanan savaş ve katliamlar, Mısır’da devam eden bir ayı aşkındır devam eden katliamlar, yine Arakan’da, yine Filistin’de, Afganistan’da, belirli bölgelerde yaşanan, Irak’ta bir kısım bombalar patlıyor. Türkiye de bunlardan etkileniyor. Onun için bölgemizde Türkiye’nin güçlü bir ülke olması için oyun kurucu, belirleyici, etkin, tarihsel misyonuna yeniden sahip çıkan, bölgedeki etkinliğini artırmış bir Türkiye, bütün bu sorunların çözümü için de anahtar durumunda. Onun için Türkiye’nin güçlü olması gerekiyor. Türkiye’nin güçlü, etkin, iç sorunlarını çözmüş, kendi içindeki problemlerinden kurtulmuş, bölgeye ve dünyaya mesaj verecek bir güçte olması gerekiyor. Bunu yapabilir miyiz? Bunun ipuçlarını görüyoruz. Daha henüz işin başındayız” diye konuştu.

“Biz çözüm süreci çalışmasına başladığımızda şunu söyledik arkadaşlara; ‘Bu süreç önemli bir süreç, ama provokasyonlara her zaman gebedir” diyen Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşte uluslararası güçler bölgede güçlü bir Türkiye istemiyor. Oyun kurucu bir ülke istemiyor. Komşularının yaşadığı sorunları çözecek bir Türkiye istemiyor. Onun için de Türkiye hem kendi sorunlarını çözmeli hem de bölgede etkin bir ülke olma noktasında önemli adımları atmak zorundadır. Bize ihtiyacı var. Suriyeli’nin de bize ihtiyacı var, İran’ın da bize ihtiyacı var. Filistin’de, Mısırlı’nın da, Sudanlı’nın da, Tunuslu’nun da bize ihtiyacı var. Çünkü bu bölgede bu bölgeyi tanıyan, tarihsel olarak bu bölgede tarihi birikimi olan Türkiye’nin mutlaka onlar için yapacakları var. Dünyanın gözü Türkiye’de. Bölgede insanlara gittiğinizde görüyorsunuz herkes Türkiye’den bir şey bekliyor. Türkiye’de olanlara dikkat kesiliyorlar. Türkiye’de yaşanan her gelişmeyi takip ediyorlar. Çünkü herkes geleceğini bu ülkede görüyor. Böyle bir tarihi misyonu olan, tarihi önemi olan bir ülkeden bahsediyor. Onun için biz Hak-İş olarak bu misyonun farkındayız. Onun içinde bu konuda çaba sarf ediyoruz. İktidarda kim olursa olsun, hükümetin başında kim başbakan olursa olsun, kim hükümet olursa olsun biz ülkemiz için doğru olanları yapmak zorundayız. Bugün Türkiye olumlu adımlar atıyorsa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti hükümeti hangi şartlarda, hangi noktada olumlu adımlar atmışsa biz onlarla beraber oluyoruz. Yarın da bu adımları başkası atarsa onlarla beraberiz. Yeter ki bu ülke için herkes bir şeyler yapmak için çaba sarf etsin. Ben Türkiye’ye güveniyorum. Ülkemizin geleceğinden umut varım. Sorunlar yaşasakta, sıkıntılar yaşasakta bu sorunların üstesinden gelecek bir ülkemiz var. Buna inanıyor ve güveniyoruz. Sizde hem kendinize güvenin, hem ülkenize güvenin, hem şehrinize güvenin, hem de geleceğinize güvenin. İnanıyorum ki, umut ediyorum ki haktan ve adaletten ayrılmadığımız sürece hem insanlar bizimle beraber olacak, hem de Rabbimde bizimle beraber olacak. Buna inancımı hiçbir zaman yitirmedim. İnşallah bundan sonra da yitirmeyeceğiz.”

Yapılan konuşmaların ardından Arslan, Başkan Bozkuş’a plaket takdim etti. Bozkuş’ta Arslan’a plaket ve Kafkas halısı hediye etti. Daha sonra yemeğe geçildi.